2 Eylül 2010 Perşembe

Galatasaray'daki Tek Sorun, Kadro Yetersizliği mi ?

Galatasaray teknik direktörü Frank Rijkaard, geçen sezonun son maçından sonra ve bu sezon Avrupa Ligi'nden elenişten sonra, kadro yetersizliğinden bahsetmişti. 2 Eylül 2010 tarihli Fanatik Gazetesi'ndeki yazısında birkaç tabloya yer veren Hakan Can, uzun süredir planlanan yazımı erkene almam konusunda bana ilham verdi. Rijkaard'ın Galatasaray'daki başarısızlıklarından sadece geçen yıl Atletico Madrid'e Avrupa Ligi'nde boyun eğilmesine bir şey söylenemez. Bunun dışındaki tüm başarısızlıklar (TSL 3.'lüğü, Türkiye Kupası'ndan eleniş, bu yıl Avrupa Ligi'nden eleniş. ) sadece kadro yetersizliğine bağlanabilir mi, gelin birlikte bakalım ...



İlk olarak en son başarısızlıktan başlayalım isterseniz. Galatasaray'ın Avrupa Ligi'nde gruplara dahi kalamaması, gerçekten kabul edilemez bir durum. 19.5 milyon avroluk bir takım olan, Ukrayna gibi bir ülkede dahi 6. en değerli takım olan Karpaty'ye elenmek, sadece kadro yetersizliğiyle açıklanabilecek bir durum değildir. Özellikle deplasmanda oynanan maçta oynana silik futbol, Galatasaray'ın en kötü zamanında bile göstermeyeceği bir performanstı. Maçtan sonraki basın toplantısında kadro yetersizliğinden dem vuran Rijkaard'a, eğer ben soru soran bir gazeteci olsaydım, şu soruyu yöneltmeyi çok isterdim:


' Eğer kadroyu yetersiz buluyorsanız Sayın Rijkaard, bugün sizi Avrupa dışına iten Karpaty takımından hangi oyuncuyu alıp, bugün oynayan herhangi bir oyuncunun yerine koyardınız ? Yani sizinki değil de, Karpaty'nin kadrosu mu yeterli ?



Geçen yılki lig başarısızlığına baktığımızda da benzer bir tablo ortaya çıkıyor. Öncelikle, alternatifleriyle beraber Galatasaray kadrosuna bir göz gezdirelim;

Leo Franco ( Aykut )
Sabri (Uğur) - Servet (Gökhan Zan) - Neill (E.Güngör) - H.Balta (Caner)
Keita (Gio) - Elano (Ayhan) - M.Topal (M. Sarp) - Arda (Barış) - Kewell (E.Çolak)
Baros (Jo)

Bu oyuncuların yanında rotasyonda kullanılan Aydın, E.Aşık, Ufuk gibi oyuncular da vardı. Yaklaşık 140 milyon avro'luk bir kadroyla mücadele etti Galatasaray 2009 - 2010 sezonunda. Şampiyon olan Bursaspor'un, Galatasaray'a göre kadrosu daha mu güçlüydü sizce ? 40 milyon avroluk bir kadroyla, bedelsiz yapılan yabancı transferleriyle, kariyerleri büyük takımlarda tutunamamışlığı simgeleyen yerli oyuncularla şampiyonluğa ulaştı Bursaspor. Ve 2 senede transfere harcadığı toplam rakam, Galatasaray'ın 9'da biri kadarını teşkil ediyor..



Bir diğer ilginç veri de, Hakan Can'ın dikkat çektiği tablodan geliyor. Geçen sezon ilk 6 haftayı galibiyetle kapatan Rijkaard'ın ekibinin, ilk puan kaybından sonraki gelişimine bakınca, bu yılın ilk üç haftasını da göz önünde bulundurduğumuzda, genel sıralamada 6. sırayı alabiliyor Galatasaray. Üzerinde, Bursaspor, Beşiktaş, Fenerbahçe, İBB ve Trabzonspor var. Bunların arasından, bu tabloda Galatasaray'a 7 puan fark atan İBB'yi ele almak istiyorum.



Alman web sitesi transfarmarkt.de'ye göre bu yılki toplam değeri 24 milyon avro olan bir ekip İstanbul Büyükşehir Belediye ekibi. Türk ekiplerinin değerleri sıralamasında 13. sırada yer alıyor. Ve değeri, Galatasaray'ın 5'te biri kadar. Rijkaard'ın ligdeki başarısızlığı kadro yetersizliğine bağlamasına en çok karşı çıktığım nokta da bu. Yıllardır 2. liglerde top koşturan oyuncuları transfer ederek kendi ekibinin kendi gelişimini sağlamaya çalışan Abdullah Avcı'nın ekibi, TSL için yeterli, ancak Rijkaard'ın ekibi TSL için yetersiz (mi yani ?)..

Galatasaray'ın son zamanlardaki başarısızlığının bedelini sadece Rijkaard'a bağlamank büyük bir haksızlık olur. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi, transferleri geç yapan, her yıl revizyona gitmeyi tercih eden, sürekli kaos yaratan bir yönetimle başarıya ulaşmak, pek tabi ki çok zor büyük hoca için. Ancak katılmadığım demeci, Galatasaray'daki tek problemin, kadro yetersizliği olduğudur..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder