30 Mayıs 2010 Pazar

Değeri Bilinmeyen Ustalara Saygı Duruşu: Recep Çetin

1985 yılında, doğup büyüdüğü şehrin takımı olan Sakaryaspor'da ilk kez profesyonel olduğunda henüz 19 yaşındaydı. Ve sanırım kariyerine başladığında ülkedeki sağ bek kavramını tamamen değiştireceği hiç aklına gelmemiştir..



Recep Çetin. Futbolla ilgilenenlerin ağızlarında farklı tatlar bırakan bir isim. Fakat bu bakış açısı farklılıklarının sebebi kesinlikle kendisi değildir. Futbolun 'Televole' tarafına bakmak isteyen 'sözde' seyirciler, onu şu yönleriyle hatırlarlar :

* 19 Eylül 1990 tarihinde oynanmış Malmö-Beşiktaş maçında, kendi kalesine rövaşatayla gol atmıştır. Haydi hep beraber gülelim, dalga geçelim değil mi (!)

* Beşiktaş formasını terletirken çıktığı Bursaspor maçında topu 40 metreden doldurmuş, o top da gol olmuştur. Maçtan sonra da 'Bilerek vurdum kardeşim!' demiştir. Nasıl mantıksız değil mi (!)

* Lakabı Takoz Recep'dir. Penaltıyı taca attığı rivayeti üzerine verilmiştir bu lakap kendisine (!)

* Çok çirkin bir adamdır, sihirli gülümsemesi falan yoktur. Göz zevkini bozar tribünlerin (!)




Gördüğünüz üzere, salt eleştiriye dayalı bir mantığı olan kişiler, Recep Çetin'i bu şekilde özetleyebilirler. Ancak gelin, biz bu efsanenin hakkını, kendi kariyerini anlatarak verelim :

* 18 yıllık profesyonel futbolcu kariyeri vardır. Oynadığı takımların hemen hemen hepsi iddiası olan takımlardır.

* 1988-1998 yılları arasında tam 10 yıl boyunca Beşiktaş formasını terletmiştir. 274 lig maçında forma giymiş, 4 Lig, 3 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası ve 5 TSYD Kupası şampiyonluğu yaşamıştır.

* 56 kez milli formayı giymiş, ve bu özelliğiyle halen Beşiktaş'ın en çok milli formayı giyen futbolcusu olma özelliğini korumaktadır.

* Gordon Milne döneminde nağmalup şampiyon olan takımın demirbaşlarındandır. Herkes MAF tayfasından bahsederken, Milne'nin işaret ettiği geri dörtlü Recep-Gökhan-Ulvi-Kadir'in bir parçası idi.

* Rıza Çalımbay'dan sonra 1996-99 yılları arasında Beşiktaş Futbol Takımı kaptanlığını başarıyla yürütmüştür.



Bunca başarıyı, bir İtalyan ya da İspanyolda görmüş olsaydık, Taksim Meydanına heykelini dikerdik herhalde. Ancak ülkemizdeki yabancı kompleksi gereğince, Recep gibi oyuncular, sürekli başka özellikleriyle akıllara geliyor.



Biz de Bandiera's Blog olarak, Recep ve Recep gibi hakkı teslim edilmeyen futbol işçilerini burada anıp, insanların akıllarına bu efsanelerin başarılı kariyerlerini anlatarak getirmeye çalışacağız. Muaffak olmamız dileğiyle..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder