
Maç sırasında oyuna yeni giren Cristian'a topu centilmence dışarı atmasından mütevellit fırçayı basan Emre Belözoğlu, bununla da yetinmemiş, maç sonunda soyunma odasında Cristian'ın üzerine yürümüş, Alex'le tartışmış ve Aykut Kocaman'a da sitem etmişti. Tabi Emre'nin bu tutumuna kimse şaşırmadı, çünkü sabıka dosyası bizim mahalle bakkalının veresiye defterinden kabarıktı.
Henüz bu sezon içerisinde Gökhan Gönül'ün üzerine yürüyüp küfür eden Emre, Türkiye - Hırvatistan Avrupa Şampiyonası Play off mücadelesinde de taraftarlara küfür net bir biçimde basmıştı. Euro 2008 elemelerinde Macaristan'a karşı oynadığımız maçta, üzerinde ay yıldızlı forma, kolunda da kaptanlık nişanesi var iken, gol sonrası basın tribününe çektiği hareket çok konuşulmuştu. Saha kenarında tedavisi sürerken Kayserisporlu Cangele'ye boğaz kesme hareketi yapması da garipsenmemişti 'ağır ağabey' Emre'nin.

Asıl mevzuya gelelim. Emre, son Bursaspor maçı sırasında Cristian'a fırça atarken, Aykut Hoca kenarda 'Yeter artık, yeter!' diye bağırıyordu. Belli ki Emre'nin takımı negatif etkileyen agresifliğinden çok sıkılmıştı. Başında bu kadar dert varken, bir de Emre ile 'babysitter' gibi uğraşmak, ona çok ağır geliyordu. Yönetime Emre'yi kadro dışı bırakmanın en doğru ceza olacağı raporunu verdi en sonunda Kocaman.
Yönetim ise ani bir kararla bunu para cezasına çevirdi. İşte tam da bu noktada Fenerbahçe yönetimi kendi kendini küme düşürmüş oldu. Bu saatten sonra hangi Fenerbahçeli futbolcu Aykut Kocaman'ın otoritesine saygı gösterir ? Hangi oyuncu agresifliğini dizginlemeye çalışır ? Hangi oyuncu yönetimden gelecek aşırı cezaları kabul eder. Asıl önemlisi de hangi futbolcu, yönetimin ve teknik kadronun adaletine inanabilir ?

Fenerbahçeliler bu aralar kendilerine göre 'düşmanlarına' ateş püskürüyorlar. Onlara göre herkes Fenerbahçe'ye karşı cephe almış durumda. Ancak yukarıdakilerin ışığında söylemeliyim ki, Fenerbahçe yönetimi futbol takımı içerisindeki adalet duygusunu kaybederek kendi ipini kendi çekmiş oldu.