18 Haziran 2010 Cuma
O Maç (Athletic Bilbao-Galatasaray / 9.12.1998)
Her büyük takımın tarihinde bazı maçlar vardır ki, adeta bir yıkım, bir hayalkırıklığı olarak hatırlanır her zaman. İşte bu maç da Galatasaray tarihinin belki de en dramatik maçlarından biridir.
O sezon 4. kez katıldığı Şampiyonlar Ligi'nde, gruplarda figüranı oynadığı sezonların aksine hayli iyi işler yapmıştı Galatasaray. Gruptaki bu son maç öncesinde oynanan 5 maçta 2 galibiyet, 2 beraberlik ve 1 yenilgi alarak 8 puanla, aynı puanla ikinci sırada olan Rosenborg'un önünde liderdi. Diğer taraftan grubun favorisi Juventus ise oynadığı 5 maçta 5 beraberlik almış ve son maça umutlarını sürdürerek girmişti. İspanya'da alınacak bir beraberlik, Rosenborg'un olası bir puan kaybı sonucu Galtasaray'ı Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkaracaktı. Önceki yazıda da bahsettiğim üzre o sezon Devler Ligi'nde bir üst tura, yalnızca o sezon uygulanan enteresan sistemden dolayı, grup birincileri ve 6 grubun en iyi 2 grup 2.si çıkacaktı.
Bu maç öncesi Galatsaray'da en büyük handikap o zamanlarda Türkiye'nin alternatifi olmayan tek oyuncusu olarak kabul edilen Hakan Şükür'ün bir önceki stresli Juventus maçında hakeme itirazdan dolayı gördüğü gereksiz sarı kart yüzünden cezalı oluşuydu. Fatih Terim Hakan yerine Hasan Şaş'ı ilk 11'de başlatmış yedek kulübesine ise o zamanların genç golcüsü Burak Akdiş'i almıştı. Yoğun bir yağmur altında, ve çamur deryası olmuş bir sahada oynanıyordu maç. İlk yarıda grupta hiçbir iddiası olmayan Athletic Bilbao kaybedeceği bir şey olmadığı için açık bir futbol oynuyor, Galatasaray ise zaman zaman bulduğu kontraataklarla tehlike yaratıyordu, her şey güzel gidiyordu ta ki o talihsiz dakikaya kadar.
İlk yarının son dakikasında, Galatasaray defansına şişirilen basit bir topu defansın göbeğindeki Fatih Akyel uzaklaştırmak yerine kontrol etmeye çalışınca, Guerrero biraz da faulle karşık çalıyor ve sağ ayağının dışıyla topu Taffarel'in solundan doksan diye tabir edilen yere gönderiyordu. Fatih Akyel'in gol sonrası yere çöküşü hala hafızalardadır. İkinci yarı Fatih Terim tüm kozlarını oynuyor ancak takım kötü zeminin de etkisiyle çok da fazla pozisyon bulamıyordu. Maçın en kritik anı ise son dakikalarda yaşanıyordu. Bu dakikada Okan'ın sağ kanattan yaptığı ortaya ikinci yarıda oyuna giren Burak Akdiş bomboş durumda kafayı vurdu. O an bir çok kişi gol diye ayağa fırlamıştı bile. Belki de herkes o kadar çok istiyordu ki o topun içeri girmesini o yüzden buna inandırmıştı kendini, ancak top yan ağlarda kaldı.
Maç bitti, 1-0 kaybetti Galatasaray. Diğer tarafta ise, Juventus Rosenborg'u 2-0 yenerek çeyrek finale çıkan takım oldu. Fatih Terim, "futbol zaman zaman adaletli davranmaz. Sen önce golü atmayı bileceksin. Juventus maçının ertelenme süresinde kötü bir dönem geçirdik. Bu kadar kısa sürede konsantre sağlamayı Mandrake bile başaramazdı. Türkiye halkından özür diliyorum" demişti maçtan sonraki açıklamalarında. Bense, o zamana kadar ki en büyük hayalkırıklıklarından birini yaşıyordum. Benzer üzüntülerim olmuştur aslında. Mesela yıllar önce Cyzio'nun son dakikada attığı golle 2-2 biten Trabzonspor maçı, Samsun-Antep-Antalya serisinin Samsun maçı, Gökhan Ünal'ın son saniye golüyle 2-2 biten Kayserispor maçı, yine Serafimovski'nin son saniye golüyle 1-1 berabere biten Trabzonspor maçı gibi maçlar. Ama hiçbiri böylesine bir etki yaratmadı bende. Okan'ın o çamura saplanmış hali, Burak'ın o kafayı vurduğu an, Fatih Akyel'in o hatası hala gözümün önünde. Kimseyle konuşmadan odama gidip, deli gibi ağladığımı hatırlıyorum maç sonunda. Sabah kalktığımda gözlerim kıpkırmızıydı ve şişmişti.
Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Finale çıkan ilk takım olan Galatasaray bu başarıyı 3 sene önce yaşayabilirdi eğer bu maç istenilen bir sonuçla bitseydi. O sene Türkiye'de yine şampiyon olacaktı Galatasaray ve gelecek sezon yine katılacaktı Devler Ligi'ne. Ancak herhalde kimse bu maçtan yaklaşık 1 sene sonra oynanacak bir maçın, bir takımın, bir ülkenin futbol tarihindeki en büyük başarısına giden bir yolun ilk adımı olacağını tahmin edemezdi. "O Maç" köşemizde bir sonraki maç, 3 Kasım 1999 akşamı Ali Sami Yen'de oynanan Galatasaray-Milan maçı olacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Son paragrafta "Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Finale çıkan ilk takım olan Galatasaray bu başarıyı 3 sene önce yaşayabilirdi" yazmışsınız fakat aslında daha da öncesinde yaşadık zaten.
YanıtlaSilŞampiyonlar liginin ilk senesinde, hani Eric Cantona'lı Manchester United'ı eleyerek katıldığımız sene, ŞL sadece iki grup ve toplam 8 takım ile yapılmıştı. Yani son 8'e kaldığımızdan o seneyi de çeyrek finalden saymak gerekli diye düşünüyorum.