2 Ağustos 2011 Salı

Elmander'in Golünden Daha Güzeli

28 Temmuz gecesi Türk Telekom Arena'ya gelenler, o sıcak yaz günü ortamını daha da ısıtan bir futbol ortamı buldular. Geçtiğimiz sezon tam anlamıyla dibe vuran takımın oyuncularının en az yarısı sahadaydı, ancak o umutsuz ortamdan kesinlikle eser yoktu. Bunun sebebini hepimiz biliyoruz sanırım, emin ellere emanet edilen bir ekip, bir buçuk ayda kenetlenmiş bir takım haline gelebiliyormuş demek ki.

Maça gelince, özellikle ilk yarıda Liverpool'un toplamda sadece 3 kez yarı sahayı geçtiğini düşünürsek, Galatasaray'ın ne denli baskılı oynadığını anlayabiliriz. Gelen iki gol ve kaçanlar, sarı kırmızıların ne denli istekli olduğunu ortaya koydu..



2. yarı maç dengelendi, Liverpool yavaş yavaş Galatasaray kalesine gelmeye başladı. Sezon başı olmasından mütevellit, takımda az da olsa fiziki düşüş gözlendi. Ancak bu, takımın mücadele isteğini sekteye uğratmadı.

Tam da bu görüşe kanıt olarak başlığımıza konu olan mevzuya girebiliriz. Artık maç yavaşlamaya başlamış, dakika 84. Sabri'nin başlattığı ve 2 sarı kırmızılının katıldığı ölümcül bir pres var, evet dakika seksen dört ! O ölümcül prese dayanamayan Liverpool sağ tarafı topu kaptırır, topu kapan sarı kırmızı oyuncu, Ayhan, içerideki arkadaşı Elmander'i görür, Elmander de gelişine harika bir vuruşla durumu 3-0'a getirir.



İşte, Elmander'in mükemmel vuruşundan daha güzel olan şey, sezon öncesi hazırlık maçında 84. dakika'da yapılan ölümüne prestir. Ve Terim, çalıştırdığı her ekipten aynı savaşı beklemiş, karşılık aldığı ekiplerde en tepeye çıkmıştır.

Darısı 2011-2012 Galatasaray'ına ...

1 yorum:

  1. Çok uzun seneler sonra kombine kart alarak maça gitmiş olmanın heyecanı stada ulaşmak için geçmek zorunda kaldığım Metro tünelini görünce önce dehşet sonra korku ile bastırıldı.

    Maç hakkında herşeyi konuşmak mümkün ama gelin daha önemli bir konuyu; bu kadar önemli bir yatırım yapıp ta sonrasında taraftarını alternatifsiz olarak tek bir noktadan, üstelik te gerekli güvenlik önlemlerinin hiçbirini almadan stada/eve ulaşmak zorunda bırakan zihniyeti konuşalım. Bir panik anında o tünelde oluşabilecek olan karmaşayı, dehşetin büyüklüğünü ve çaresizliği hiç mi kimse düşünmez; koskoca stadı başarıyla projelendiren/uygulayan bir yönetim o stada ulaşımın bu kadar çağdışı sağlanması konusuna eğilmez?
    10 küsür sene önce Olimpiyat Stadını yapıp ulaşım konusunda hiçbir gelişim göstermeyen zihniyet yine iş başında. İlk açılış günü “düzelecek, biraz sabır!” diyen yönetimin şu anda işbaşında olmaması sonucu değiştirmez. Galatasaray adına, büyüklüğüne yakışır bir stadda oynuyorsa bunu tüm alt disiplinleri ile birlikte gereçekleştirmelidir.
    Bu mesajı severek takip ettiğim tüm bloglara gönderiyorum; umarım herhangi bir can kaybı olmadan, “facia” olarak adlandırılacak bir habere konu olmadan bu sorunun çözülmesi yolunda bir kamuyou yaratılır ve gerekli düzenlemeler yapılır.

    Saygılarımla,

    YanıtlaSil