Eski filmlerde duyup da güldüğüm birçok klişe var; mesela ' Hamdi'ye söyle, hemen arabayı hazırlasın; İzmir'e gidiyoruz' diyen adam bana fena halde komik gelmekte. Arabanın nesini hazırlayacak Yaver Hamdi ? Bu araba hazır değil mi zaten ? Jant kapaklarını falan mı yerleştiriyor o arada zavallım Hamdi ?
Bir diğer klişe de, ' Hemen bir otomobil gönderip, seni evden aldırıyorum, buralara kadar yorulma Matmazel. ' dir mesela. Karşı taraf bir incelik gösterip, arkadaşı buluşma noktasına toplu taşıma ile gelmesin diye, arabasını gönderir ve o kişiyi aldırır. Ne büyük bir kibarlıktır bu !
Dünden beri ülke spor gündeminin manşeti de 'matmazel'i evden aldırmak isteyen, milli takımımızın büyük yıldızlarından (!) kaleci Volkan Demirel ile ilgili. Mevzuyu anlatmaya gerek yok, malum görüntüleri zaten görmüşsünüzdür. Ancak görüntülerdeki bazı ayrıntılar, değme komedi filmlerinde dahi görülebilecek cinsten değil gerçekten de.
Öncelikle, mesleğinde duayen olan, foto muhabir Vedat Danacı'nın üzerine 'insanca' saldıran V.D. bundan birkaç dakika sonra ağzından salyalar saçarak Danacı'ya insanlık dersi veriyor. 'Hayvanlığa gerek yok' diyor kendisi, fena ironik oluyor tabi, seyirci kahkahalara boğuluyor !
Sosyal mesajlar vermeye devam eden V.D. bir süre sonra insani yönlerini daha da ortaya koyuyor ve Vedat Danacı ile bir görüşme talep ediyor, 'seni evden aldıracağım oğlum' diyor, 'oğlum'u da samimiyetten söylüyor, 'sen yorulma Vedat Abi, ben seni evden aldırırım ' demek istiyor aslında, sizin gibi öküzün altında buzağa arayan terbiyesizler de olayı nerelere çekiyor.. Başkanı 'ÇETE KURMAKTAN' yargılanan camianın futbol takımının 2. kaptanı, kendilerini affettirmek ve basınla arayı ısıtmak için böyle bir teklifte bulunuyor usta gazeteciye, tam bir centilmen !
İroniyi bir kenara bırakıp, bazı kimselere birkaç sms atmak isterim buradan;
V.D: Sana söyleyecek pek bir şey yok aslında, tüm magandalıklarına, terbiyesizliklerine, sportmenlik dışı hareketlerine rağmen sana o milli formayı layık görenler, seni bu konumda günahsız hale getiriyorlar..
Vedat Danacı: Ben Türk Spor Medyası'nın son 15 senesini yakından takip eden, sıradan bir sporseverim. Bu süre zarfında spor gazetelerinin hangisini takip edersem edeyim, fotoğraf altında hep aynı ismi gördüğümü hatırlarım : 'Vedat Danacı' Ancak bazı 'dana'lar bu işin tam ortasında olmasına rağmen sana ' oğlum ' diyebiliyorsa, tehditler savurabiliyorsa; senin yapman gereken bu işin sonuna kadar gitmektir. Şu an bir dilekçenle savcı harekete geçebilir, bir insana ' seni aldıracağım' demek açık tehdittir. Lütfen bu işi burada koyverme, toplumun da gazeteci ile gazetecicik ayrımı yapmasına yardımcı ol. Kolay gelsin üstad..
Aziz Yıldırım: Şu anda yargılanma sebeplerinizin başında gelen 'çete kurma suçu' diye biliyorum ben sayın başkan. Kaleciniz ve 2. kaptanınızın tanıdığı adamlar varmış ve Vedat Danacı'yı evden aldıracakmış, size de ironik geldi değil mi ?
Abdullak Avcı: Ateşten gömleği giydiğinizin siz de farkındasınız. Birkaç ay önce Kadir Has Üniversitesi'ndeki söyleşide de size sormuştum, 'Başkanınız Yıldırım Demirören ve siz projelerden bahsediyorsunuz, nasıl olacak ?' diye. Siz de ' yarın gönderilecekmiş gibi çalışıyorum' demiştiniz. İşte o projelerin anlamlanması için bugün harekete geçmeniz gerekiyor. Tamamen çamura bulanmış Türk Futbolu'na etki edebileceğiniz tek alan Milli Takım, ve VD, EB gibi virüsleri en azından bu ülkeyi temsil eden takımdan uzaklaştırırsanız, 'temiz' futbol devrimini başlatmış olursunuz. Yok, siz de diğerleri gibi yüreksiz davranırsanız, size Dünya Kupası Elemelerin'den sonra Kayserispor'da, Mersin İdman Yurdu'nda yada Orduspor'da şimdiden başarılar dilerim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder