12 Aralık 2012 Çarşamba
'Tam 3 Gündür Size Seslenmiyorum, Nedir Bu Haliniz ?'
Hatırlayanlar başıkta ne anlattığımı iyi bilirler. 99-2000 sezonu, Galatasaray ligde şampiyonluğu ilan etmiş, UEFA Kupası'nda olaylı Leeds maçlarından sonra finale çıkmaya hak kazanmış, arada da Diyarbakır'da oynanacak Antalyaspor kupa finali var. Şaşalı bir şekilde şehre gelen takımı binlerce Diyarbakırlı vatandaş karşılıyor, her futbolcu halk kahramanı muamelesi görüyor. Takım da bu havaya ortak olup ciddiyetsizlikler göstermeye başlıyor. Maç konuşmasının konusu da bu tabi ki. Fatih Terim, takımını fena halde kalaylıyor;
'Tamam mısın Ciga? Şimdi beni iyi dinleyin, sen de iyi çevir. Maça çıkıyoruz, kupa finaline, nedir bu haliniz ? Tam 3 gündür size seslenmiyorum, bizim işimiz top oynamak ! O bakan, öbürü milletvekili; onların işi şov, bizim işimiz top oynamak ! Büyük takımlara, büyük ünvan sahiplerine yakışan, her takımı ciddiye almaktır ! En az Leeds maçı kadar, Arsenal maçı kadar koşmaktır ! Göreyim benim takımımı, Allah yardımcınız olsun ! '
Dün devre arasında olası benzer bir konuşmanın etkilerini bekledim 2. yarının başında. Ancak Galatasaray 2. golü yiyene kadar maçı ciddiye almadı, resmen 'elenelim de kurtulalım gruplardan' der gibi bir top oynadı. Maç sonunda 'futbolcularım maç seçiyor' dememesi iyi oldu Terim'in, çünkü konsantrasyon açısından kendisi de 1461 Trabzon'u maçtan saymamıştı belli ki.
Dünkü kadroda orjinal sadece 2 forvet vardı, Umut ile Burak kadroda değillerdi. Sercan Yıldırım sakatlandığında kenardan gelecek orjinal bir forvetin olmaması enteresan bir durumdu. Terim belli ki maçı erken koparıp skora gideceklerinden çok emindi.
Bir diğer handikap ise, 1461 Trabzon'un hiç izlenmediğinin çok açık olduğuydu. Biz bile sadece futbolla haşır neşir olan insanlar olarak Trabzon'un hızlı adamları ile sonuca gittiğini biliyoruz. Bu sebepten bu maç için Gökhan Zan'ın yanına Dany yada Semih tercihi kesinlikle doğru tercih olurdu. İlla ki rotasyon yapacaksa Terim, Zan'ın yanına, Denizlispor'da stoper oynamış olan ve şu aralar Galatasaray'da son günlerini geçiren Çağlar Birinci'yi koyarak oyuncu için de yeni bir başlangıç yapabilirdi.
Kısacası, hem teknik ekip hem de futbolcuların içinde olmak istemediği aşikar olan bir organizasyondan elendi Galatasaray. Terim'in maç sonrası söylediği gibi, bu maçın etkileyeceği devre arası transfer sezonunu da merakla bekliyoruz.
Bitirmeden önce özel bir parantezi, 1461 Trabzonspor forması giyen, 91 doğumlu Yusuf için açmak isterim. Süper Lig'de hatta orjinal Trabzonspor'da rahatlıkla oynayabilecek çok yetenekli genç bir kardeşimiz kendisi. Galatasaray'ın sağ tarafını birçok kez rahatlıkla geçerken, aynı zamanda o bölgeden oyunu da kurdu. Doğru ellerde yetişmesi (ki geç bile kalınmış) durumunda Türk Futbolu çok sağlam bir sol açık kazanabilir..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder