20 Şubat 2011 Pazar
Ferrari'nin Özel Tüketim Vergisi (Beşiktaş:2-Fenerbahçe:4)
Açıkcası bu sezon izlediğim en hareketli, en tempolu karşılaşma oldu Beşiktaş - Fenerbahçe maçı. Maç öncesinde bu tempoyu bekliyordum, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yolunda kazanmaktan başka şansı yoktu, Beşiktaş'ın ise hafta içindeki Kiev mağlubiyetinden sonra presij için saldırma isteği bu tempoyu ortaya çıkardı.
Maçı 1-1'e getiren Ekrem Dağ'ın golüne kadar maçın tek hakimi Fenerbahçe'ydi. Açıkçası ilk 35-40 dakikadaki oyunu sürdürmesi halinde şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Sahada alan daraltarak, oyuncuların birbirlerine yakın oynaması ve hareketli oluşları, oyunda üstünlük kurmalarının en önemli sebebi. Ancak bu maç özelinde, 2. yarının ilk çeyreğinde geriye düştüklerinde demorolize oldukları için bu oyunu sahaya yansıtamadılar. Ta ki Ferrari'nin bonusuna kadar.
Maçın bu bölümü için ayrı bir parantez açmak gerekiyor sanırım. İtalya Ligi'nde yıllarca mücadele etmiş, uluslararası piyasada tanınan bir oyuncunun, böyle bir hareket yapması gerçekten akıl alacak bir durum değil. Maçın o anında Beşiktaş en çok nasıl sabote edilir sorusuna cevap niteliğinde bir hareket yaptı Ferrari. Kontra ataklarla 3. golü bulmasının yüksek bir ihtimal olduğu bir anda, hem takımını bir kişi eksik bıraktı, hem de penaltıya sebebiyet verdi. Ne denebilir ki Ferrari'ye ..
2-2'yi bulan Fenerbahçe için gerisini getirmek çok zor olmadı, hele ki Beşiktaş bir kişi eksik iken. Maçın gerisinde 2 gol daha bulan Fenerbahçe, 4-2'lik galibiyetle şampiyonluk yolunda önemli bir engeli aşmış oldu.
Maçtan akılda kalan bir not, Cüneyt Çakır ile ilgili. Çakır, ülke sınırları içinde yönettiği tüm önemli maçlarda aynı çizgisini sürdürüyor. Bu maçta tam tamına 3 kez avantaj kuralını kullanmadı. Bu pozisyonlardan ikisi kartlık pozisyonlardı. Ancak Çakır, o kartları acilen göstererek kendi riske atmak istemediğinden, hemen düdüğünü çalarak oyunu kesti. Çakır, Türkiye'de yönettiği derbide hep aynı stresle düdük çalıyor, bir an önce kararı verip, riske girmeden, suya sabuna dokunmadan, insiyatif almadan maçları yönetiyor. Avrupa'da ise üzerinde baskı olmadan maç yönettiği için, düdüğünü doğru şekilde çalabiliyor. Yani aslına bakarsanız, Çakır gayet iyi bir hakem, ancak ülkedeki baskı, onun kafası rahat olarak düdük çalmasını engelliyor ne yazık ki..
Başka bir parantez de Aykut Hoca için açılmalı. Açıkcası ben bu gece Aykut Hoca'dan takım düştüğünde bir hamle yapmasını beklerdim. 2-1'den sonra her taraftan etkili şekilde gelen Beşiktaş için bir önlem alabilirdi, ancak belki de 63. dakikadan sonra yapmayı planlıyordu, fakat yardımına Ferrari yetişti.
Ayrıca bu maç, takımların liderlerinin takımları üzerindeki etkilerini de görmüş olduk. Guti, eğer ki Beşiktaş'da efsane yabancılar arasına girmek istiyorsa, büyük maçların kritik anlarında sazı eline almalı. Maçın ilk yarım saatinde baskı altında kalan takımını ayağa kaldırmalı, reaksyon göstermelidir. Benzer bir durum, Guti'nin takım arkadaşı Quaresma için de geçerli, maçların takımı adına negatif yöne gittiği anlarda, saçma şutlar, zorlama drive'lar ve gereksiz sertlikle oyun disiplininden uzaklaşarak, takımını hedefe ulaştıramayacağını görmeli Portekizli yıldız..
Diğer yandan, Fenerbahçe'nin liderine baktığımızda, ortada tam tersi bir durum görüyoruz. Sahada kaldığı müddetçe takımını bir maestro gibi yöneten Brezilyalı yıldız, güzel oyununu 3 golle süslemeyi bildi.
Futbol adına güzel bir gece oldu, Ferrari'nin lüks vergisi hariç..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Arkadaşlar önümüze bir top attılar alın siz oynayın dediler kendi kendimize çevirip duruyoruz ki bir ağ bulursak atalım GOL diye bağıralım...
YanıtlaSilEkrem ve Toraman attılar durum 2-1 di ,BJK 3'ü 4'ü arıyordu Almeida nın beceriksizliği Q7 nin bencilliği yüzünden bi türlü gelmedi Cüneyt Ç. denen lavuk cezayı kesti ,pozisyon öncesinde Lugano danası herzamanki gibi ferrari ile dalaşıyor hatta ferrarinin üstünde idi deliren ferrari luganoya dirsek salladı herşeyi görmeyen dana yavrusu Cüneyt Ç. saate baktı zaman daralıyorr Azize ağabeysi cezayı kesmeden KIRMIZI ve PENALTI kararını veriverdi ..ondan sonra tüm çok bilmişler fenevin hep final maçlarını nasıl güzel oynadığını yazar dururlar .!!Ama şunu bilmezlerki fenev final maçlarında hep dışardan destek almıştır .!!Dışardan desteğin adı da bu akşam Cüneyt Ç. idi Allah binbirtürlü belasını versin ....