2010-2011 sezonuna, Fenerbahçe yeni bir sayfa açarak girmişti. Uzun yıllardır yabancı hocalara emanet edilen futbol takımı, bu sefer camianın içinden gelen, kendi çocuğuna emanet edilmişti. Bir sezon önce, takımın olası başarı yada başarısızlığından sorumlu olanlardan biri olan Aykut Kocaman ile sezona başlandı. Bugün, bu karardan ziyade, Aykut Hoca'nın görev süresi içinde aldığı kararlar üzerine, başarı-başarısızlık kriterine göre yaptığı değişikliklere göz atacağız.
Sezon başında takımın başına geçen Kocaman'ın hayalindeki Fenerbahçe, Barcelona tarzı oynayan bir takımdı. 4-3-3 sisteminde, bol pas ile alanları daraltarak oynayan bir takım yaratmak isteyen Aykut Hoca, bu hedefe yönelik transferler yaptı. Stoperlerinin iyi pas yapmasını istedi hoca, bu sebepten de İngiltere'den Yobo'yu transfer etti. Beklerin ileri çıkmasını ve hücuma katkı yapmasını hedefleyen hoca, bu sebepten bir sezon önce Andre Santos'u, bu sezon da Caner Erkin'i transfer etti. Orta sahada ileri-geri oynayan bir üçlü yaratmak isteyen Aykut Hoca'nın planları bu noktada bozuldu. Aykut Hoca, Alex'i, o üçlünün ortasında oynatmak istedi. Ancak Alex'in en iyi oynadığı yerin forvet arkası olduğunu, üçlünün ortasında oynadığında takıma ne hücum ne de savunma anlamında gerekli katkıyı yapmadığı görüldü.
Sisteminde ilk haftalarda ısrar eden Aykut Kocaman, 4-3-3 sisteminde verim alamadığı Alex'i bazı maçlarda kenarda tuttu, bazı maçlarda ise ilk yarı sonunda oyundan çıkardı. Gelen kötü sonuçlar sebebiyle eski sistem olan 4-4-1-1'i deneyen Aykut Hoca, Alex'in harika performansına kayıtsız kalamadı. 4-3-3 için Dia ve Stoch gibi transferler yapan, onları kanatlarda kullanmayı planlayan Kocaman, bu iki oyuncunun kötü performansı ve Alex'in üstün performansı ile sistem değişikliğine gitti ve bir süre 4-4-1-1 ile mücadele etti sahada.
Bir süre sonra golcü Niang'ın sakatlığı ortaya çıktı. Niang'ın yokluğunda, yerini Semih'le doldurdu Kocaman, ve Semih üstün bir performans gösterdi bu süreçte. Birkaç hafta içerisinde sakatlıktan dönen Niang'ı takımdan kesmek neredeyse imkansızdı tabi ki. Kocaman, buna da bir çözüm buldu.
Semih-Niang tercihinde, ne yardan ne de serden geçebilen Kocaman, sistemini tekrar değiştirdi. Özellikle 2000 Galatasaray'ının mükemmel bir şekilde oynadığı 4-3-1-2 sistemini benimseyen Kocaman, ileride Niang-Semih ikilisine şans verip, arkalarında da Alex'e gerekli serbestliği sağladı. Orta üçlüdeki M.Topuz-Emre-Cristian da oyunun iki yönünü oynayabildikleri sürece, Fenerbahçe'nin grafiği yukarı doğru ivmelenecek gibi gözüküyor. 4-3-1-2 sistemini devre arasında planlayan Kocaman, bu sebepten Cristian'ın yerine, oyunun iki yönünü oynayabilen bir orta saha oyuncusu almak istemişti ara transferde, ancak transfer gerçekleşmeyince, Cristian ile idare etmeye karar verdi..
Aykut Kocaman, eğer bu sezon ekibiyle mutlu sona ulaşırsa, bunun en büyük sebebi, kendisinin sistemler üzerinden herhangi bir inat etmemesidir. Oyuncuların performanslarına göre sisteminde gerekli esnekliği sağlamış gözüküyor. Bakalım bu durum, Fenerbahçe'yi başarıya ulaştıracak mı ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder