30 Nisan 2013 Salı

Bir Türk Saldırı Silahı Olarak Biber Gazı

28 Nisan 2013 sabahı bandierasblog yazarları artı bir olarak sabahın çok erken saatlerinde yola çıktık. Önce Adana'ya uçakla gidip oradan da araçla Antep'e geçtik. Maç önünde ufak da (!) olsa bir badere atlatmış olsak da bu olay haricinde her şey yolunda gidiyordu, ta ki 17:00 sularında stat girişine doğru yönelene kadar..

 Kamil Ocak Stadı'nın misafir takım taraftarı için ayırdığı bölümün 2 girişi var. 1. girişteki sıra ilk bakışta normal göründüğü için önce o sıraya geçtik. Daha sonradan biletlerimizin 2. girişten olduğunu farkedince normal prosedüre uyup 2. girişe doğru geçtik. Bu giriş tam olarak ana baba günü gibiydi, hiç  kimse herhangi bir sırada beklemiyor, herkes kapıya doğru yönelmiş bekliyordu. Kapılarda ise enteresan bir bekleyiş vardı, hiçkimse içeri alınmıyordu.


 Bir saat bekleyişten sonra birden turnikelerin bozulduğu ve kapıların kapatıldığı haberi geldi bize. Bu geçen bir saat içerisinde doğal olarak bir adım dahi öne gidememiştik; kapıdan herhangi bir taraftar kabulü yoktu çünkü. Bir süre sonra kalabalığın da artmasıyla izdiham arttı ve polisin ilk biber gazlı müdahalesi geldi. İşin en korkunç tarafı, polis biber gazını insanların gözünün içine içine sıkıyordu. Biber gazı sıkılması dahi rezalet bir durumken bir de insanları kasten yaralamak için kullanıyordu adi silahını polis.

 O noktadan sonra yaklaşık bir buçuk saat boyunca izlemek için parasını verdiği maça girmek için çabalayan insanların biber gazı ve tazyikli kanalizasyon suyu ile imtahanı sürdü. Günler öncesinden resmi yollarla parasını vererek biletini satın aldığımız maça girmek için sadece sırada beklediğim için dört posta biber gazı ve tazyikli kanalizasyon suyu yemiştik kısacası..

 Olayın asıl sebebi ise basında tamamiyle yanlış - yanlı şekilde resmediliyor. Birçok gazetede sadece tribündeki olaylar aktarılırken asıl olaylar dışarıda yaşandı. Tribünde biber gazından etkilenen insanların etkilendiği gaz, stat dışında insanların üzerine sıkılan biber gazıydı. O biber dışarıdakilerin genizine, burnuna falan girdi öncelikle, daha sonraki tahribatı zaten LigTV yayınladı. O görüntülerden bile ilk tahribatın boyutunun ne denli büyük olduğunu anlayabilirsiniz.



 Asıl iğrenç nokta ise bu olayların net bir şekilde Gaziantep Spor Kulübü tarafından planlanmış olduğuydu. Biletleriyle dışarıda en az 2000 kişi kaldı, bu da gösteriyor ki (ayrıca bu bilgi Antep'teki nüfuzlu birçok kişi tarafından dillendirilmiştir.) 5600 kişi kapasiteli Galatasaray tribününe en az on bin bilet basılmış. Beş bin altı yüz kişilik kapasite dolunca da kapılar kapatılmış. Gerisi tamamen hikaye, uydurma..

 Komedinin son perdesi de bugün Gaziantepspor'dan yapılan açıklama oldu. Gaziantepspor, maça giremeyenlerin Celal Doğan Tesisleri'ne biletleriyle gelip bilet ücretini geri alabileceğini duyurdu. Düşünün ki o biletlerin neredeyse tamamı çevre illerden yada İstanbul'dan gelen taraftarlar tarafından alınmış ve siz bu biletlerin iadesini Gaziantep'den yapıyorsunuz. Asıl soru ise, biz biletimizi internet üzerinden biletixten almışken iadeyi neden bir biletix gişesinden yapamıyoruz ? Niyet belli, plan belli..

 Gaziantepspor'u muhteşem şark planlarından dolayı kutluyorum. Gaziantep Polisini de bir Türk saldırı silahı olan biber gazını en etkili biçimde üzerimizde kullandığı için tebrik ediyor, gözlerinden öpüyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder