Yarınki maçın tekniğinden, taktiğinden falan bahsetmeyeceğim, onu yapması gereken kişiler yapar zaten. Ancak bir haftadır hatta eşleşme belli olduğundan beri uluslararası basının ilgisinin farkındasınızdır umarım. Hadi İspanyol gazeteleri işin içinde Real Madrid var diye sürekli bizden bahsediyor diyelim, fakat Amerika'dan İngiltere'ye, Almanya'da İtalya'ya kadar neredeyse tüm futbol dünyası Galatasaray ile ilgili haberler yapıyor sürekli. Tabi ki bunun sebebi belli, Avrupa'da son sekiz takımdan biri ve en süprizi Galatasaray'dan bahsetmek kadar doğal bir şey yok..
Tam bu noktada insanın aklına 96-2001 dönemi geliyor. 5 küsür yıl boyunca bu seviyede kalan Galatasaray'ın çehresi tamamiyle değiştirmişti önceki dönemlere göre. Nöşetel sonrasında oynanan yarı final ve sonraki süreç, Galatasaray'ı Avrupa'da en çok tanınan Türk markası haline getirmişti. Sonrasında gelen başarısızlıklar bile Galatasaray'ın Avrupa'daki imajını tamamen silememişti, hala Dünya'nın neresine giderseniz gidin, eğer ki futbolla ilgilenen biriyle karşılaşırsanız, nereli olduğunuzu söyledikten sonra size vereceği ilk tepki 'Galatasaray' olacaktır.
Yarınki karşılaşma çok önemli. Kişisel olarak Galatasaray'ın uzun zaman sonra Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk sezonunda bu noktaya gelmesini zaten çok büyük bir başarı olarak görüyorum. Tabi ki sahaya kazanmak için çıkacağız, Terim takımları için imkansız diye bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz. Ancak Terim'in de dediği gibi, netice ne olursa olsun, peşinden koşmamız gereken şey 'sürdürülebilir başarı' olmalı. Uzun yıllar bu platformlarda kalmalıyız, Avrupa'sız geçen sezonumuz olmamalı.
Kurucumuzun da dediği gibi, ilk hedefimiz 'Türk olmayan takımları yenmek !'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder