14 Eylül 2010 Salı

Sami Yen'de Bir Gölge Adam

Metin Oktay'ın ölüm yıldönümünde kimseden "Metin gibi" oynaması beklenmiyordu elbette, fakat en azından taraftarı kandırmaya kimsenin hakkı yok. Mustafa Sarp'tan bahsediyorum. Sadece dün akşam oynanan Galatasaray-Gaziantepspor maçından ibaret değil bu eleştirim. Sarp uzunca bir süredir ısrarla sorumluluk almaktan kaçarak oynuyor.

İmkanım olsa, kendisine sormak isterdim bunun nedenini. Neden maç boyu gölge pres yaptığını, orta sahada gözünün önünde bomboş koşu yapan rakip oyuncuyu neden takip etmediğini, sadece 1 senede neden bu kadar değiştiğini sormak isterdim mesela.



Empati yapmaya çalışıyorum. Futbol için geçkin sayılmaya başlayan bir yaşta geldi Galatasaray'a. Rotasyonu tamamlayacak, Mehmet Topal'ı yedekleyecek oyuncu olarak düşünülürken, üstün performansı, sürpriz golleri ve Rijkaard'ın da sürekli şans vermesiyle bir andan ilk 11'in değişmezi oldu. Fakat onun adına olumlu olan bu durum Sarp'ın hiç de alışkın olmadığı bir durumla yüzyüze bıraktı kendisini. Henüz aralık ayına gelindiğinde, Bursaspor ve Ankaraspor'da 1 sezon boyunca oynadığı maç sayısına ulaşmıştı bile. Bu mental yorgunluk, takımın da düşüş içine girmesi ve mevkidaşlarının düşük performansı, Mustafa'nın da düşüşüyle sonuçlandı. Üstüne bir de kariyerinde ilk kez tanıştığı taraftar baskısı, Mustafa'yı artık top almaktan çekinen, "benden çıksın da nereye giderse gitsin" düşünce yapısına sahip bir adama dönüştürdü. Hakeme itiraz ederken formasını yırtan bu hırslı adam, 90 dakika koşmadığı, pres yapmadığı, sorumluluk almadığı ve 1-0 kaybedilen Fenerbahçe maçı sonrası ilk deparını soyunma odasına giderken adam ruhsuz bir adama dönüştü.

Geçen sezonun sonuna iyimser bir gözle bu bahaneleri göz önünde bulundurarak bakabilirdik. Tabi Mustafa bize o performansının aynını, henüz çok başında olan yeni sezonda da izletmeseydi. Hala, Neill ve Servet defanstan top çıkarmaya çalışırken boşa çıkmayan, es kaza topu alırsa bir an önce beklere, ya da gerisin geri stoperlere aktaran, görünürde oynayan, 2010 model bir Maldonado var sahada. Basında Maldonado kadar eleştiri yağmuruna tutulmamasını sebebi iki futbolcudan beklentiler yalnızca.

Ligin ilerleyen zamanlarında Lorik Cana'nın form tutarak orta sahadaki 3 formadan birini alacağını, ve diğerinin sahibinin de Misimovic olacağını öngörebiliriz. Yabancı sınırı dolayısıyla, ortada 1 orta saha forması daha var ve 3 adaydan Rijkaard'ın en çok şans verdiği Mustafa'da durum böyle. Bir an önce Galatasaray'a ilk geldiği günlere dönmesi dileğiyle.

1 yorum:

  1. 40 yıllık galatasaraylılık hayatımda en iğrendiğim futbolcu olarak 1. sıraya yerleşti ya bu zamanda olacak şey değil. bu kadar paranın döndüğü sektörde bu kazma bu kadar çok parayı cebe indirecek.

    YanıtlaSil