29 Nisan 2010 Perşembe

Jose'nin Gecesi


Maç öncesi tahminlerde, Inter'in ilk maçtaki 3-1'in avantajını kullanarak Mourinho'nun en iyi bildiği iş olan takım halinde savunma yapıp, kendi yarı alanında Barca'nın yetenekli ayaklarına geniş alan tanımamaya yönelik bir oyun ortaya koyacağı söyleniyordu, ama eminim hiç kimse bu kadarını tahmin etmemişti.

Topla oynamada %75'e %25, şutlarda da 12'ye 1 üstünlüğü vardı Barcelona'nın maç sonu istatistiklerinde. Ayrıca 90 dakika boyunca kaleyi bulan bir şutu yoktu Inter'in. Tabii böyle bir tablonun ortaya çıkmasında en büyük etkenlerden biri de Franck De Bleeckere'di. Busquets'in Oscarlık performansına kırmızı kart çıkarması maçın geri kalanının Inter yarı sahasında oynanmasına sebep oldu. Guardiola maçtan sonra kırmızı kartın bütün oyun planlarını bozduğunu ifade etti. Haksız da sayılmaz aslında, 11'e 11 devam edecek olan maçta ceza sahasında 4, onların önüne de 5 adam koyup Çanakkale geçilmezi oynamazdı sanırım Inter ve Barcelona hücum elemanları da daha geniş alanlar bulabilirdi. Bir diğer etken de, orta sahanın vazgeçilmezlerinden Iniesta'nın eksikliğiydi. Onun yokluğunda oynayan Keita ya da Busquets'in yaratıcılıktan uzak oyunları, Inter karşısında bir hayli işini zorlaştırdı Guardiola'nın. Hoş İlker Yasin sayesinde, Iniesta'yı da izleme fırsatı bulduk dün Xavi forması altında.

Maç sonunda İtalyan basını Mourinho'yu kahraman ilan ederken, Katalan basını ise ateş püskürüyor. Guardiola da eleştirilerden nasibini alanlardan. Özellikle Zlatan'ı çıkartıp, Samuel ve Lucio gibi iki devin arasına Bojan'ı koyması Pep'e yöneltilen okların başında geliyor. Sonuç olarak, Inter Mourinho'nun deyimiyle kendisi için bir rüyayı gerçekleştirip finale kaldı ve Şampiyonlar Ligi adı altında bunu ilk kez başardı. Barca cephesinde ise büyük bir üzüntü hakim. Alves bu sonucun kendileri için kabul edilmesi çok zor bir yıkım olduğunu belirtirken, dün gece topu her ayağına aldığında karşısında en az 2 Interli'yi bulan Messi, aynı hüsranı La Liga'da da yaşamamaları için bir an önce toparlanmaları gerektiğini belirtti.



Öyle ya da böyle, finale kalan Jose ve Inter oldu. Göze hoş gelen bir futbol oynatmadı belki takımına dün, ama ilk maçta oynattığı futbol, Barcelona'nın uzun zaman sonra bu kadar perişan olması ve dün 65 dakika boyunca 10 kişi oynadığı Nou Camp'ta böyle bir takıma karşı doğru düzgün pozisyon vermemesi takdire değer. "Hayatımın en güzel günü" dedi maç sonu Mourinho. Porto'yla Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu aldığı zamankinden bile daha mutlu olduğunu söylerken, Barca'ya da laf atmadan durmadı; "Onlar maç öncesi kutladılar, biz de sonunda". Kimi dahi olarak görüyor bu adamı, kimi de futbolun katili ama kesin olan bir şey var ki bir şekilde oyunun kazanan tarafında kalmayı beceriyor Portekizli. Dünkü maç sonrası şovla karışık sevincini izlemek bile, onun farklı olduğunu görmemiz için yeterli bir sebep.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder